düşler arasında ara

20 Ocak 2012 Cuma

etten bedenlerinizle çıkın gidin hayatımdan...

bu nesil nereye gidiyor, ne saygı ne sevgi var artık insanlarda... ellerindekinin yalnızca bu olduğuna inanıyorlar... mazisini unutan insanlardan haz almıyorum artık... daha düne kadar anne, babalarımızın önünde el pençe divan duruyorduk... biz osmanlı torunlarıyız... bizim atalarımız dedelerimiz saygıyla sevgiyle bir yerlere geldiler... tarihimizden aldığımız yegane değer saygıdır... ne çabuk unutuyoruz... ne çok seviyoruz herkesle kendimizi bir tutmayı... yaş dinlemeksizin, koşul gözetmeksizin herkesle bir tutuyoruz kendimizi... hani yaşanmışlığa saygı, hani insanlığa verilen saygı ? peki ya hani sevgi, özlem vb... arık bunların hepsinin yalan olduğuna inanıyorum... ne yazık ki yeni nesil çamura bulanıyor... herkes alıp başını gidiyor... saygı, sevgi namına bir şeyler kaldıysa eğer... istisnalar kaideyi bozmuyor sanırım... bir şeyler beklerken çok fazla ümit bağlıyoruz sanırım insanlara... kimseye kaldıramayacağı kadar sevgi vermemek gerekiyor... nede olsa bokunu çıkartıyorlar... varsın herkes bildiğini okusun yaa... herkesin çevresinde bir avuç insan var ve onlarla yetinmesini biliyorlar nede olsa... bir sevgi cumhuriyeti kurmanın manasızlığının çok çok farkındayım artık yani... az olsun öz olsun benim olsun şu dakikadan sonra... ha biri eksik ha biri fazla hiç fark etmez... kapatmışım zamanında perdeleri ben zaten... bunu da yazmadım farz edin... bozuk nesillere armağan edilen tek şey sadece etten bir beden nede olsa... keşke beyinler de bedenler kadar büyük olabilseymiş... saygılarımla... :/

12 Ocak 2012 Perşembe

başkalarının hayatını yaşamaktan sıkılacaksın

şerefe...

çünkü sevgiyle yoğurulan her insan, sevgiyle yoğurulmuş her beden, sevgiyle yoğurulmuş her canlı koskocaman bir yürek taşır... peki ya yıllar ? evet o yılların günümüze getirdiği yıpranmış yürekler... bedenler... yaşanmışlık nede güzeldir... sanki ebedi olacakmışcasına geçirdiğimiz her bir güzel an... tarih mutluluklarla, göz yaşlarıyla dolu... gözlerinin içine baktığım her insanda bir birikim görüyorum... bir yaşanmışlık abidesi gibi... oradan oraya koşturan her bir insana baktığımda bir şeyler görüyorum... güldüğünde yüzünün aldığı şekilden... yüzünde oluşan kırışlıklıklara kadar... her bir zerreni okuyorum... güzel günler geçti... güldük, eğlendik... ağladık isyan ettik... ve bugün olduğumuz yerden bugüne, yarına umutla bakıyoruz... daha nice mutlu senelere, mutluluklara... sevgiyle sevdiklerimizle bu gün bir kez daha şükrediyorum bulunduğum yere, aileme, arkadaşlarıma, eski dostlarıma, sevgilime... ve... teşekkür ederim sesini işittiğim her bir canlıya... ve yaradana şükürler olsun... bir gün daha geride kaldı ama nice mutlu günler bizleri bekliyor... nefes aldığım her anıma şükürler olsun... her dakikasına değdi, her insana değdi, her canlıya değdi... haydi sevgilim tut elimden... uzun bir yol var önümüzde... ve bizim zamanı ıskalama şansımız yok... gelecek güzel günlere... sağlığına sevgilim, sağlığınıza dostlarım... şerefe... ;))

6 Ocak 2012 Cuma

çok mu kolay pes ettik yoksa insanlıktan...

nede kolay söylersiniz o seçilmiş sevgi sözlerini... düşünmezsiniz iki dudağınızın arasından çıkanlarla insanlar kendi dünyalarında yeni bir dünya yaratıyorlar...  gönül veriyorlar sevgi, umut ve hayallerini bağlıyorlar... ne kadar kolay değil mi insanları aldatmak... gözlerinin içine bakarak yalan söyleyebilmeyi onur, gurur sayıyorsunuz... bilmiyorsunuz ki aslına kendinizi kandırıyorsunuz... bir kabiliyet gibi övündüğünüz, listesini yaptığınız ilişkileriniz... bir insan daha çıktığında listeye bir çizik arıyorsunuz ya hani... her bir yürek kan ağlıyor ya hani terk edip gittiğinizde... her biri bir gün ödenecek... kimse yanına kar kalıyor sanmasın... bu hayatta yalnızca bu dünya yok... unutmayın ki bir dünyada yargılanmayla geçecek... o zaman o insanları mutlu görecek ve acı çekeceksiniz... haydi şimdi de okumadan geçtiğiniz onca yazının arasına alın bunuda... nede olsa işinize gelmeyecek... nede olsa çizik atmalar devam edecek, güzel sözler devam edecek... heves uğruna kanına girdiğiniz onca insana yazık... güzel hayatlar kötü şekilde son buluyor... baktıkça eski insanlara daha da imreniyorum... en azından her şey doğal ve gerçekti... içindeki yüreğini gözlerine baktığında görüyordun eski nesilden insanlarda... şimdi gözlerine baktığımda milyonlarca yalan söyleyen insan görüntüsü görüyorum... çok mu kolay pes ettik yoksa insanlıktan ? :/