düşler arasında ara

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Arkadaşlar bir dakikanızı alabilir miyim?

Arkadaşlar bir dakikanızı alabilir miyim? 
Size de sormak istedim...
Nerede o eski arkadaşlıklar? Mahallede komşunun camlarına top atıp kırdığımızda az mı azarlanırdık arkadaşımız için...
Hani çıkarsız bir şekilde en samimi arkadaşlarımızı kollayışımız
Birlikte ağlayıp birlikte güldüğümüz o günler...
Bir simidi beraber paylaştığımız anlar
Hatırlıyor musun o zaman Dünya'nın farkında değildik 
Sanki Dünya kendi etrafında değil bizim etrafımızda dönüyordu...
Ne hatıralar bıraktık geride... Adım atmadığımız toprak parçası kalmadı belkide... Ama ne insanlar eskittik ne yollardan geçtik... yılmadık... bayramlar seyranlar farklıydı eskiden... Birlikte geçirilen onca zamana inat şimdi uzaktan bir alo bile demeyen insanlar var hayatımızda... Nedir ki insanın bir arkadaşlıktan dostluktan beklentisi... Yalnızca paylaşım kanımca... Belki kötü belki güzel anları birlikte paylaşmak güzel gelirdi insana eskiden... kimine göre hayat mücadelesi kimine göre tercih... basit bir deyiş vardı asker ocağında komutanlar bahaneler uyduran askerler için kullanırdı... ne de güzel otururdu ama o kelimeler... "mazeret g*t gibidir, herkesde bulunur..." aslında tüm bunlar yalnızca birer tercihtir... Dobra olmak vardı karşılıksız söyleme vardı... kavgalarımız olurdu belki gerekli belki gereksiz ama mutlaka bir şeyler uğruna değer yada değmez... ne kavgalar gürültüler eşliğinde geldik bu yaşlarımıza... her birimizin belkide bir birimiz üzerinde emekleri vardır... bir "merhaba" uzaktan bile gelse çok değerliydi bizim için...
Bir dakikanızı daha alabilir miyim?
her şeye rağmen en azından arkadaşlıklarımız içtendi
Samimiydik üç kuruş için birbirimizi yediğimiz olmamıştı hiç, Satışa gelmezdik hiç bu günkü gibi..
Yada kendi menfaatimizi düşünüp arkadaşımızı ateşe attığımız görülmezdi..
Oysa her şey ne kadar değişti,
Üzerinde rakam olan kağıt parçaları daha önemli olmuştu arkadaşlıklardan
O kağıt parçasıydı kardeşi bile kardeşe kırdıran 
Bütün güç onda toplanmıştı adeta, 
Barışa arkadaşlığa saflığa gölge düşürmüştü o kağıtlar 
Savaşlar toprak için değil para için çıkar olmuştu, hep daha fazlasını istediler
Hani şu gözünü Asya'ya, Afrika'ya, Ortadoğu'ya diken büyük liderler..!
Dinlerini, İdeolojilerini üç kuruşa satanlar, dostluğu maddiyatla ölçenler,
Maddiyat gözlerini o kadar boyadıki ne arkadaşlık, ne kadın, ne çocuk tanıdılar..
Kayıtsız kalamazdık, biz insandık, biz arkadaştık 
Her şeyimizi alsalar bile, kimsenin gücü bizi ayırmaya yetmez yetmemeli
Biz doğduk arkadaştık, ölene kadar da arkadaş kalacağız..
Bu bazılarının işine gelmese bile...
Böyle düşünmek bile güzel ütopya kalsa bile...!
Hani belki dediğimiz gibi çocuklarımız amca, teyze diyecek bizlere o zamanları da göreceğimiz hayallerimiz vardı... hala olup olmadığı hakkında çok söz söylemek mümkün olmasa bile hayatın insanları uzak bıraktığı gerçeği... mazaretlerin bahenelerin arkasına insanların sığındığı gerçeği belkide asla değişmeyecektir... kafamızı gömdüğümüz sanal dünyadan birbirimize merhaba der olduk... bu kadar değerliyiz birbirimiz için değil mi? an itibariyle kapıya gelen bir dostun merhaba ben geldim demesi yada kardeşim deyip sarılması? ne olduğunu anımsıyorsunuz değil mi? bazen fazla mı duygusal bakıyorum arkadaşlıklara diye düşünüyorum... yada değer yargılarım neticesinde insanlara fazla mı değer veriyorum diyorum... elbette her insanın fikir ve düşünceleri var belkide ortak görüşümüz eskisi kadar birbirimize zaman ayırmadığımız olabilir... bazılarımız bir telefon tuşuna basmaktan bile uzaklarken... yada başka ortamlarda zaman geçirmeyi tercih edebiliyorken biz bir araya gelip kırgınlıklarımızı bile dile getiremeyecek kadar uzaklaşmışız bir birimizden... ne kadar uzaklardayız değil mi... belki kıtaların ayrı oluşu yada farklı semtlerde oturmamız, belki burnumuzun dibindeki insanları bile aylarca göremediğimiz oluyor... oysa hayalimizdeki düşünce ve fikirler bunlardan çok daha fazlasıydı eskiden... bizler mahalle kültürünü bire bir görmüş insanlarız... komşuluğun ne olduğu bilir, sokakta üstümüzü kirlettiğimizde annemizin bize ne diyeceğiniz kestirebilen insanlarız... bizler yeni nesile yada kuşağa göre çok daha şanslı insanlarız... pek çoğumuz yeni bir arkadaş daha sokmuyoruz hayatımıza... elimizdekilerin değeri bilmemiz gerektiğini düşünüyoruz... peki bir birimize bunca değer veriyorken neden bu derece uzağız? 
Evet gene çok konuştum sanırım son bir kaç dakika daha olsun madem... kimse sütten çıkmış ak kaşık değil biliyorum... herkesin hataları yada yanlış düşündükleri olabilir... pekala içimizde büyüttüklerimiz ya bizi zehirlerse zaman içerisinde? Özlediğimiz değerler var arkadaşlarım... en kısa zamanda yeniden hep birlikte olmak dileğiyle... sevgilerimle... zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim... okumayıp salla diyenlere yada yarısında sıkılanlara da teşekkür ederim... her şeye rağmen seviliyorsunuz...

Hiç yorum yok: