düşler arasında ara

8 Aralık 2011 Perşembe

beni tut... her şeye rağmen tut...

Elimin uzanamadığı yerlere kelimelerimle sokulmaya çalışmamın,kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın,sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım bir çoğunun belki bir ismi bile olmayan birçok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin. 

İlerde bir gün bana çok karmaşık ve anlaşılmaz gözükecek olsularda ,şu anda bana,kendime saplamak için tutuşum çelik bir bıçak gibi sade ve içmeye hazırlandığım zehirli bir su gibi berrak gözüken duygularımın,keskin ve yakıcı tadını onların üstünü örten sözcüklerin altından çıkarıp çıkarmamakta duyduğum kararsızlığı da herhalde sana hiç anlatamayacağım. 

Halbuki bütün korkunçluğu sadeliğinde gizli olan duygularım o kadar açıkki. 

Yorulduğumda,bıktığımda ,yenilginin tam kıyısında durduğumu hissettiğimde ,beni sadece bana dokunarak iyileştirebileceğini biliyorum… Elimin uzanamadığı yerlere kelimelerimle sokulmaya çalışmamın,kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın,sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım bir çoğunun belki bir ismi bile olmayan birçok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin. 

İlerde birgün bana çok karmaşık ve anlaşılmaz gözükecek olsalarda ,şu anda bana,kendime saplamak için tuttuğum çelik bir bıçak gibi sade ve içmeye hazırlandığım zehirli bir su gibi berrak gözüken duygularımın,keskin ve yakıcı tadını onların üstünü örten sözcüklerin altından çıkarıp çıkarmamakta duyduğum kararsızlığı da herhalde sana hiç anlatamayacağım. 


Değmeden,hatta bazen seni görmeden,hissettiğim bedeninin o yumuşak sıcaklığını istiyorum. 

Yalnızım. 
Kendimi yalnız hissediyorumki bu yalnızlıktanda kötü . 
Benim yalnızlığımı ve kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktanda kötü olduğunu anlayacak senden başka kimsem yok. 
Ve sende yoksun. 
Belkide hiç olmayacaksın. 

Sözcüklerden oluşturmaya uğraştığım bir köprüden sana ulaşmaya çalışacağım. 
Ve biliyormusun,sen bütün bunları okurken ben yazdıklarımı şakacı gülüşlerimle reddedeceğim. 
Beni birgün görürsen,gördüğünün bu satırları sana yazan adam olduğuna inanmayacaksın. 
Duyduğum aşkı,özlemi ve bunları duymaktan duyduğum korkuyu güvenli bir duruşun ardında saklayacağım. 
Yüzümde satırlarımdan bir iz aradığında onlar orada olmayacak. 

Sana nasıl yalvardığımı hiç işitmeyeceksin,sıradan bir ‘nasılsın’ sözcüğü saklayacak o yalvarışı. 
Ama bütün bunlar,bu sahte kibir,bu şakacı gülüş,bu sıradan ‘nasılsın’sözü ,bu güvenli duruş,içimdeki sesi dindirmeyecek. 
Bütün bunlara hiç aldırmadan bana sarılmanı bekleyeceğim,bazen beni çocuğunu okşar gibi okşadığını görmek isteyeceğim. 

Aralarında dolaştığım kalabalıklar içinde benim yalnızlığımı bilen ve kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktanda kötü olduğunu gören bir tek sen varsın. 

O kadar sadeki duygularım. 

Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum. 
Sana ulaşamazsam,sesim ve kelimelerim sana değmezse ve sen bana bir daha dokunmazsan,işte o zaman,korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim. 

Beni tut,beni her şeye rağmen tut…

Hiç yorum yok: