düşler arasında ara
14 Aralık 2011 Çarşamba
yeniden diriliş...
tensel dokunuşların haz vermediği zamanlarda ruhu okşansın ister insan... ki biz değilmiyiz bedenimizin üzerindeki tensel örtünün arkasına saklanan ve adına insan diyen... hayata meta bakanların varacağı noktalar çok basit olacaktır... bir gün elbet sıkılacaksın bu nesnel yaşamdan... görmek isteyeceksin bir çift sevgiyle bakan gözü... ve bir gün dilediğin kadar soyut bak hayata mutlaka duygularının olduğun fark edeceksin... o içindeki derin boşluğu fark edeceksin artık... çünkü o örtünün altını görmeye başlayacaksın... yoğun bir hüzün kapladığında etrafına bakıp aslında yalnız olduğunu göreceksin... bu seni derinden yaralayacak... kendini soyutladığın hayatın artık seni soyutladığını fark edeceksin... kendine sorular soracaksın cevabını asla bulamadığın... ve bu bir paradoks halini alacak... kayboldun artık... somut bir hayattan o kadar uzaklaştın ki... en yakınında olan şey benliğin ama ona bile ulaşmakta zorlanıyorsun... yitirdin var olanları da heyyy... şimdi ne yapacaksın ? bir ışık beklersin sonra... bir ayak sesi... belkide bir ışık... kendini saldıkça daha da kötüye gidecektir her şey... ve bir gün bir umut ışığı doğar... biri elinden tutacaktır... diriliş yakındır... bir kayboluşun eşiğinden döndüğün anda yeniden bir yakarış duyulur kulaklarda... işte o inleyen benliğinin içinde yarattığı yankıdır... bir uyanışın adresi yüreğinde yankı bulur... sıcak bir dokunuş bir el... zamanında tamah etmediğin, görmezden geldiğin diğerleri gibi yalnızca bir el... hissetmek ne kadar önemliymiş değil mi... bir dokunuş... ayağa kalk! sirkelen! kendine dermişcesine... ve çok gerçek... pişmanlıkların etkisi gözlerde yaş olarak dışa vurur kendini... o an dayanamazsın incinirsin... kimsesiz ve çaresiz olduğun duyguların artık seninle uyanmıştır... ağlamayı da hatırlatır zaman insana... güldüğün onca güne inat avazın çıktığında anırarak ağlarsın... gerçektir ve yalın... onun yalanı olmaz ya hani öylesine gerçek... yanaklardan süzülen her bir damla göz yaşı biraz daha kusmanı sağlar... ve sen ayağa kalktığında yenilenmiş tüm duygularınla bedenine can geldiğini hissedersin... daha önce de halsiz kalmışsındır ama içerideki yorgunluğa anlam veremezsin... senin için yeni bir deneyim, yeni bir tecrübedir o... artık dünyaya bambaşka bakma zamanı, artık hissetme zamanıdır... her şeyden daha gerçek ve yalın... bir gün herkes anlayacaktır aslında duygunun yer yüzünün oluşum sebebi olduğunu... umarım yitip gitmez yüce sevgiler, aşklar... ve bir ömür mutluluk nasip olur her deli gibi seven yüreğe... sevgilerimle...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder